Sabah kahvesinin yanında gazeteyi elinde hissetmeden okuyamayan, kendini radyonun betimleyici dünyasına ait hisseden ve televizyonun tüm detayları olduğu gibi önüne sunmasını diğerlerine tercih edenlere bir iyi bir de kötü haberim var. Teknoloji, üçünü de bir araya getirerek ritüellerinizi sonlandırmakta oldukça kararlı. İyi haber ise artık haberlerin inandırıcılığı oldukça arttı.

 

  New York Times’da yer alan Snow Fall hikayesi de bu yeni gazeteciliğin en önemli örneklerinden biri. Çığ felaketlerine maruz kalan kayakçılarının hikayelerinin ve yaşadıkları tecrübelerin anlatıldığı hikayede 100 yılın en büyük teknolojik buluşları artık bir arada kullanılıyor. Haberi okuyup olay örgüsünü kafanızda canlandırırken olayın kahramanları size görüntülü olarak tecrübelerini anlatıyor ve anlattıklarını resimlerle süslüyor. Adeta, internet üzerinden biriyle sohbet edermişçesine bir konu hakkında farkındalığınız oluşuyor.

 

  İşin bir de diğer tarafı var tabii. Muhabir, ne tırnak açarak konuşma balonu açıyor ne de olayı betimleyebilmek için şekilden şekile giriyor. Tanıkların ve olayı bizzat yaşayanların sundukları video kayıtlar, hikayenin anlatımını güçlendirirken bir o kadar da güvenilir kılıyor. Bilgi kirliliğinin oldukça arttığı son zamanlarda, dijital medyanın bu tarz örnekleri insanın içini rahatlatmıyor değil. Tam anlamıyla bir Veri Gazeteciliği örneği. Meraklısına, haberin linkini bırakıyorum. Keyifli okumalar/seyirler/dinlemeler? Nasıl tercih ederseniz...

http://www.nytimes.com/projects/2012/snow-fall/index.html#/?part=tunnel-creek

​

​

​

​