Yüzmek için kollara ihtiyaç yok
- Taylan Kılıç
- 20 Mar 2019
- 3 dakikada okunur
İki kolu olmadan ve kalça kemiği çıkık bir şekilde dünyaya gelen Sümeyye Boyacı, tüm bu engellere rağmen yüzmede Dünya şampiyonu oldu. Sporuyla birlikte yürüttüğü okulunu da yüksek derecelerle bitiren genç sporcunun başarı öyküsü, toplumun her kesimine ilham verecek nitelikte.
Yeri geldiğinde ressam, yeri geldiğinde modacı, yeri geldiğinde çok iyi bir öğrenci ve yüzmede dünya şampiyonu. 15 yaşındaki Sümeyye Boyacı, hayatın ona karşı koyduğu engellere aldırmadan rekorlara imza atmaya ve çevresindekilere ilham olmaya devam ediyor. Balıkları kendine örnek alan Sümeyye, yüzmek için kollara ihtiyaç olmadığını tüm dünyaya kazandığı altın madalyalarla kanıtlıyor.
Sümeyye Boyacı'nın hikayesi 5 Şubat 2003'te Eskişehir'de başladı. Boyacı, iki kolu olmadan ve kalça kemiği çıkık bir şekilde dünyaya geldi. Hayata belki de 2-0 geriden başladı. Ancak onun pes etmeye niyeti yoktu. Sümeyye, geriden başladığı mücadelede önüne çıkan engelleri bir bir aşarak avantaja çevirdi ve hiçbir şeyin imkansız olmadığını kanıtladı. Elbette her zaman olduğu gibi, “Kol olmadan nasıl yüzecek? Sadece bacaklarla olur mu bu iş?” diyenler oldu ancak onlara en güzel cevabı suyun içerisinde verdi Sümeyye Boyacı.
RUSYA’DA RESİM SERGİSİ AÇTI, KIYAFET DİKMEK İÇİN DİKİŞ MAKİNESİ ALDI
15 yaşındaki genç yüzücü, 5 yaşında suyla tanıştı. Annesinin teşviği sayesinde yüzmeye sadece hobi olarak başladığını söyleyen Sümeyye, “Yarış ne demek anlamını bile bilmiyordum. Ama şu an bir Avrupa şampiyonu olarak Dünya Şampiyonluğu’na hazırlanıyorum.” diyor. Sümeyye’nin meziyetleri yüzmekle bitmiyor. Küçüklüğünden bu yana resime oldukça ilgisi olduğunu belirten Boyacı, 6 yaşında Rusya’da resim sergisi açtığını belirtiyor. Kıyafetler tasarımları da yaptığını ifade eden Sümeyye, “Sergimde çizmiş olduğum resimleri satarak dikiş makinesi aldım. Bu makineyle de tasarladığım kıyafetleri annem ve babaannem için dikmeye başladım. Çok sevdiler. Her bayram onlara kıyafet dikiyordum.” sözleriyle açıklıyor çizime olan tutkusunu.
Suyla tanıştığı andan itibaren kopamadığını vurgulayan Sümeyye Boyacı, antrenmanlar sıklaştıkça tercihler yapmak zorunda kaldığını ve bu nedenle resimden bir nebze uzaklaştığını söylüyor. Ama sanılanın aksine genç yüzücünün okumayı bırakmaya niyeti yok. 466 puanla ETİ Sosyal Bilimler Lisesi’ni kazandığını belirten Boyacı, ileride sporcu psikoloğu olmayı hedeflediğinin de altını çiziyor.
Uluslararası rekabetine 2016'da Berlin'de başlayan Sümeyye, 2016'da katıldığı Brezilya'da gerçekleşen Yaz Paralimpik Olimpiyatları'ndan ödülsüz döndü. İtalya Liguria'da düzenlenen 2017 Avrupa Para Gençlik Oyunları'na katıldı ve 50 metre sırt üstü yarışta bronz madalya kazanarak ilk kez podyuma çıktı. Geçtiğimiz Nisan ayında da Brezilya'nın Sao Paulo kentinde yapılan Açık Su Yüzme Dünya Şampiyonası'nda sırt üstü yarışlarda 45,92'lik derecesiyle dünya şampiyonu olan Boyacı, bu yıl İrlanda Cumhuriyeti'nin başkenti Dublin'de düzenlenen 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda ise Avrupa şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı.
“BİTİŞ NOKTASINA 10 METRE DAHA OLSAYDI YARIŞI KAYBEDEBİLİRDİM”
Maçlardan önce çok heyecanlandığını ifade eden Sümeyye “Sürekli olarak nefes egzersizleri yapıyorum ve bol bol bildiğim sureleri okuyorum. Başlangıç işareti verilmeden önce gözüme karşımızda duran bayrağı kestiriyorum ve sadece ona odaklanıyorum. Böylece dikkatim dağılmıyor.” diyor. Paralimpik sporunda yarışan sporcuların her birinin farklı engelleri olmasına karşın kollarını kullanan rakiplerine karşı dezavantajı olduğunu söyleyen Boyacı, “Onlar kollarını kullandıkları için daha çabuk kulaç atabiliyor ve bitiş noktasına daha kolay uzanabiliyorlar. Ben kafamla dokunurken onlar elleriyle daha rahat bir şekilde hedefe varabiliyorlar. Yarış sırasında gözümün bir ucuyla onların dalgalarına bakarak ne durumda olduklarını anlıyorum. Mesela son yarışımda başa baş yarıştığımız rakibimin kolları çok uzundu, benden avantajlıydı. Son 1 metreye girildiğinde kendimi oldukça fazlasıyla zorlayarak bitiş noktasına ulaştım. Eğer 10 metre daha olsaydı muhtemelen o şampiyon olacaktı.”diyerek aralarındaki farkın da altını çiziyor.
ENGELLİLER GİT GİDE DIŞA DÖNÜKLEŞİYOR
15 yaşında Avrupa ve Dünya şampiyonlukları yaşamış olmanın oldukça gurur verici olduğunu söyleyen Sümeyye Boyacı, yarışlara başlamadan kazanacağına inandığını belirtiyor. “Eğer gerçekten çalışırsanız başaracağınızdan şüpheniz olmuyor.” sözleriyle şampiyonluklarını özetleyen genç sporcu, sabah 5 civarı soğuk sularda antrenmanlar yaptığını ve bunların meyvesini aldığını ifade ediyor. Basının kendisine olan ilgisine müteşekkir olduğunu söyleyen Boyacı, halkın duyarlılığından duyduğu memnuniyeti belirtiyor. Sümeyye, “Türkiye, 10 yıl önce biz engelliler için çok felaket bir yerdi. Şu anda çok daha iyi durumda. Bunun nedeni de engellilerin dışarı çıkmaları, kendilerini tanıtmaları ve yakaladıkları başarılarla kendilerini ispat etmeleri. Artık bunu aştığımızı düşünüyorum. Siz engelli değilseniz kimse durduk yere sizi parmakla gösterip bakmazl. Ama engelli olunca ister istemez yabancı gözlerin hedefi oluyorsunuz. Bu da kolay bir şey değil.” ifadeleriyle engellilerin yaşadığı zorluklara da tercüman oluyor adeta.
Henüz 15 yaşında, 10 ayak parmağında yüzlerce marifet bulunan bir “Süper kız” Sümeyye. Engelli olmanın spor yapmaya “engel” olamayacağının, sporun derslerin aksatılmadan da yapılabileceğinin ve tüm bu yoğun programa rağmen sanata da vakit ayrılabileceğinin en canlı örneği. Elbette bu noktada her şeyin başında bir “anne eli”nin etkisi var. Çocuğunu küçük yaşta sanatla ve sporla tanıştırarak çocuğuna hayatı sevdiren ve her sabah antrenmanlarına bizzat kendi başına getirerek koca bir ülkeye şampiyon bir evlat yetiştiren “şampiyon” bir anne. Sümeyye Boyacı da her açıklamasının başında annesine duyduğu minneti dile getiriyor.
Genç yaşta şampiyonluk madalyalarıyla tanışan Sümeyye’nin hedefleri henüz bitmedi. Boyacı, 2019’da yapılacak olan Dünya Paralimpik Şampiyonası’na ve 2020’de Tokyo’da düzenlenecek olan Paralimpik Olimpiyatları’na göz dikmiş bulunmakta. Otoriteler tarafından her iki şampiyonaya için de kağıt üzerinde favori olarak gösterilen genç yüzücü, şampiyon olamasa dahi 7’den 77’ye her kesime ilham kaynağı olmuş durumda. Fırsatlar sinek gibidir, her yerdedirler ama yakalaması zordur. Sümeyye, kendi fırsatını kendi yaratarak tarih yazıyor ve Türk milletinin göğsünü kabartıyor.


Comments