ÖZEL RÖPORTAJ| İbrahim Kutluay

Volkswagen Arena’da saat 14.00’te düzenlenen basın toplantısının ardından özel röportaj yapma fırsatı bulduğumuz Milli Takımımızın efsane oyuncularından ve Darüşşafaka Doğuş’un halihazırdaki yöneticilerinden olan İbrahim Kutluay, sitemize Darüşşafaka Doğuş’un hedefleriyle ilgili temkinli ifadelerde bulundu.

Yapılan transferler, konuşulan oyuncular ve dünyaca ünlü koç David Blatt’in takıma kazandırılmasıyla, doğal olarak artacak olan beklentilerin baskısının altından nasıl kalkılacağı yönündeki sorumuza, “Baskı hayatın her alanında karşılaşacağımız bir şey. Baskı kötü bir şey değildir çünkü zaman zaman sizi motive eden bir şeydir. Dolayısıyla üstümüzde çok ciddi bir baskının olduğunu düşünmüyorum. Şunu söylemeliyim ki, biz David Blatt’i ve yüksek kalitedeki bu oyuncuları takıma kazandırdık diye hemen “Euroleague şampiyonu olacağız.” diyemem. Bizim asıl hedefimiz, bu parçalarla birlikte uluslararası bir marka olmaktır. Euroleague’de öncelikli hedefimiz final four’a kalabilmek. Sonrasında zaten her takım eşit şansa sahip. Ligimiz, avrupanın en önemli, en çekişmeli liglerinden biri. Fenerbahçe, Galatasaray ve Anadolu Efes gibi takımlarına ciddi yatırımlar yapmış çok güçlü rakiplere sahibiz. Hedeflerimizden biri de bu seviyelerde kalıcı olmak.” derken ödenecek maaşlar ve mali durumlarıyla alakalı sorduğumuz soruya ise, ” Biz Doğuş Grubu’nun ciddi desteğiyle bu günlere geldik. David Blatt markasının ve anlaştığımız tüm bu oyuncuların buraya gelmesindeki en önemli faktörlerden birisi grubumuzun gerek ulusal gerekse uluslararası alandaki yatırım gücüdür. Dolayısıyla olaya sadece maddi açıdan bakmamak lazım. Bugün biz David Blatt’i Türk basketboluna kazandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Uluslararası alanda bir marka olurken aynı zamanda ülkemizi ve bayrağımızı da doğru şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Tabii ki tüm bunların birer maddi yükümlülüğü olacaktır. Ama sürdürebilir bir yapı olmasına da biz yöneticiler olarak özel bir gayret gösteriyoruz. Tabii ki her şeyin bir getirisi olduğu gibi götürüsü de olabiliyor. Bu dengeyi doğru şekilde sağlayıp bizler bu markayı, Darüşşafaka Doğuş markasını, bir Dünya Markası haline getirmek istiyoruz. Bu açıdan, yaptığımız transferler sportif anlamda önemli olduğu kadar kulübümüzün vizyonu açısından da önemli. Bu doğrultuda her zaman Doğuş Grubu’nun basketbola yaptığı yatırımlardan dolayı bir spor adamı olarak mutlu olduğumu da ifade etmek isterim.” sözleriyle kulübe olan inancını vurguladı.